Güneydeki Mariupol limanı, mahsur kalmış sakinlerin haftalarca elektrik ve su olmadan yaşadığı ve insanların artan sayıdaki cesetleri barındırmak için hendekler kazdığı, kuşatma altındaki bir şehir olan Ukrayna’daki savaşın insani kaybının güçlü bir amblemi haline geldi.
Perşembe günü, üst düzey Birleşmiş Milletler insan hakları yetkilisi Mariupol’un Rusya’nın işgalinin ilk üç ayında muhtemelen “Ukrayna’daki en ölümcül yer” olduğunu söyledi. Orada binlerce sivilin öldüğüne inanılıyor” dedi.
Mariupol hakkında güncellenmiş bir değerlendirme yayınlayan insan hakları yüksek komiseri yetkili Michelle Bachelet, ayrıca Rusya’nın şehri nihai olarak başarılı bir şekilde kuşatması ve işgali sırasında 350 bin kadar sakinin kaçtığını ve konut binalarının yüzde 90’a kadarının olduğunu söyledi. ya zarar görmüş ya da yıkılmıştı. Mariupol, 400.000’den fazla kişiye ev sahipliği yapıyordu.
Mariupol’a Rus saldırısı, 24 Şubat işgalinin başlarında Ukrayna’daki savaşın dehşetini sembolize etti, bir hastane doğum servisine yapılan saldırılar ve sivillerin sığındığı bombalanmış bir tiyatronun çöküşüyle noktalandı.
Bachelet değerlendirmede, “Düşmanlıkların yoğunluğu ve kapsamı, yıkım, ölüm ve yaralanma, uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlallerinin ve uluslararası insan hakları hukukunun ağır ihlallerinin meydana geldiğini kuvvetle göstermektedir.” Dedi.
Bachelet, BM soruşturma ekiplerinin şimdiye kadar, 70’i çocuk olmak üzere, Mariupol’daki çatışmalara doğrudan atfedilebilecek 1.348 sivil ölümünü doğruladığını söyledi. “Bu ölümlere, sokak çatışmaları sırasında hava saldırıları, tank ve topçu ateşi ve küçük silahlar ve hafif silahlar neden oldu” dedi ve gerçek sivil ölüm oranının “muhtemelen binlerce daha yüksek” olduğunu da sözlerine ekledi.
Müfettişler güvenlik endişeleri nedeniyle Rus işgali altındaki Mariupol’u fiziksel olarak teftiş edemezken, “şehri terk eden insanlarla doğrudan görüştüklerini; şehirde kalan insanlarla uzaktan iletişim kurmak; kamuya açık bilgilerin toplanması ve analiz edilmesi; ve uydu görüntülerini kullanarak.”
Cesetler “avlularda, sokaklarda ve parklarda, sahipsiz evlerde ve apartmanlarda doğaçlama bireysel veya toplu mezarlarda” bulundu. “Birçoğu hala gömülmeyi bekliyor.”